Malatya'nın Yeşilyurt ilçesinde bulunan Özelif Sitesi'ndeki Kilis Apartmanı, 6 Şubat depremlerinin ilki sırasında yıkılarak 27 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. İkinci depremde ise Baydoğan Apartmanı yıkılarak 4 kişi yaşamını yitirdi. İki apartmanın yıkılması sonucu toplamda 22 kişi yaralandı.
Kooperatif tarafından inşa edilen Özelif Sitesi'ndeki iki apartmanın yıkılması ve 31 kişinin hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak açılan davada, tutuksuz sanıklar Ahmet Bayram Haskoloğlu, Cahit Aydın, Cemal Coşkun, İrfan Varlıklıöz, Mehmet Coşkun, Sadettin Çekmegil, Şahin Peker, İsmail Bozyiğit, Nurettin Sevim ve Yaşar Köksal'ın yargı süreci Malatya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor.
'İmzam Var Ama Takip Yükümlülüğüm Yok'
Sanıklardan Yaşar Köksal, 1991-1994 yılları arasında Malatya Belediyesinde İmar İşleri Müdür Yardımcısı olarak, 1994-1999 yılları arasında ise Belediye Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunduğunu belirterek, “Ruhsatlarda idari onaylı imzam var ancak binaların projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını takip etme yükümlülüğüm yoktur; bu mümkün değildir. Ruhsat verildikten sonra şantiye şefi ve teknik sorumlu, projenin gerçekleştirilmesinden ve uygulanmasından sorumludur” dedi.
Diğer sanıklar da beyanlarında tüm suçlamaları reddetti.
Müşteki Ahmet Özbay, “Kilis Apartmanı'nda beş yıl yaşadım. İlk depremde bina birkaç saniyede yıkıldı. Eşim hayatını kaybetti, çocuğumun bacağı kesildi. Enkaz altında üç gün kaldım. Elazığ depreminden sonra kolonlarda çatlaklar oluştu, binanın sallandığını hissediyordum” ifadelerini kullandı.
Müşteki Arif Korkmaz ise Kilis Apartmanı'nın sağlam olmadığını belirterek, “2018 yılında daireyi aldık. Çocuğum salonu oynarken binanın sallandığını hissediyordum. Depremin ardından eşim ve kızım ameliyat geçirdi. Bu nedenle binanın sağlam olmadığını düşündüm” diye konuştu.
'Sağlam Dediler'
Depremde eşi ve kızını kaybeden Fırat Uğraş, Kilis Apartmanı'nda altı yıl yaşadıklarını ifade ederek, “Elazığ depreminden sonra binada çatlaklar oluştu. İnceleme yapıldı, fakat sağlam denildi. Evde yürürken binanın sallandığını hissediyordum. Bu durum Elazığ depreminden sonra başladı” dedi.
Diğer müştekiler, ocak sahiplerinin cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatları ise müvekkillerinin suçsuz olduğunu savunarak, Elazığ depremine ait hasar tespit raporunun talep edilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nden hasar tespit raporunun alınmasına karar vererek, davayı 11 Aralık'a erteledi.
