Yahudi vekilden şaşırtıcı iddia! Orta Doğu’daki istikrarsızlığın sorumlusu İngiltere!

Güney Afrika’daki apartheid rejiminin sona ermesinin ardından gerçekleştirilen ilk seçimde, Nelson Mandela’nın partisinden milletvekili olarak seçilen Yahudi siyasetçi Andrew Feinstein, Orta Doğu’daki mevcut durumun İngiltere’nin sorumluluğunda olduğunu öne sürdü.

1994 yılında Güney Afrika’nın ilk demokratik seçimlerinde Mandela’nın Afrika Ulusal Kongresi’nden (ANC) milletvekili olarak görev yapan Feinstein, İsrail’in İran’a yönelik saldırıları ve Batı’nın İsrail’e sağladığı destek hakkında AA muhabiriyle görüş alışverişinde bulundu. Feinstein, İran’ın nükleer kapasitesinin İsrail kadar gelişmiş olmadığını belirterek, İsrail’in İran’daki nükleer tesislere saldırmasının oluşturacağı tehlikeye dikkat çekti. “Nükleer tesislere saldırarak nükleer atıkların ve sızıntının o bölgede kilometrelerce yayılmasına ve burada yaşayan insanların nesiller boyunca yaşayacağı bir felakete sebep olabilirsiniz.”

Feinstein, İsrail’in apartheid Güney Afrika’nın desteğiyle nükleer güç haline geldiğini ifade ederek, “İsrail, benim de büyüdüğüm en yakın müttefiki apartheid Güney Afrika’nın yardımıyla nükleer güç olabildi. Apartheid Güney Afrika ve apartheid İsrail, birbirlerine nükleer güç olmada destek verdi. Güney Afrika, 1994’te demokrasiye geçince nükleer silahlarından vazgeçti.” şeklinde konuştu.

Feinstein, İsrail’in nükleer güç haline gelmesinin tehdit edici olduğunu vurgulayarak, “Başta silah anlaşmaları olmak üzere yolsuzluk suçlamalarından kurtulmak ve iktidarda kalmak için savaşa ihtiyaç duyan birinin nükleer güç İsrail’i yönetmesi, dünyayı ve insanlığı tehdit eden bir durumdur. Hükümetlerimiz ise bu konuda hiçbir şey yapmıyor. En korkutucu olan da bu.” değerlendirmesinde bulundu.

– “ARTIK TARİHTEN DERS ÇIKARMA ZAMANI”

Geçtiğimiz yılki İngiltere seçimlerinde İşçi Partisi lideri Keir Starmer’ın başbakan olmasını engellemek amacıyla Holborn ve St Pancras seçim bölgesinde Starmer’a rakip olan Feinstein, Batılı hükümetlerin İsrail’i durdurması gerektiğini savundu. Ayrıca İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile generallerinin yargılanmasını sağlamanın önemine değindi.

Batı hükümetlerinin ya sessiz kaldığını ya da etkisiz açıklamalar yaptığını belirten Feinstein, “Bu durum, Batı ülkelerindeki siyasi liderlik eksikliğini açıkça ortaya koyuyor.” yorumunu yaptı.

Feinstein, Batı’nın sürekli kendisine düşman aradığını belirtirken, “ABD, tüm dünya ülkelerinin işgal ettiği toprakların toplamından daha fazla ülkeyi işgal etti. Burada gerçek saldırgan kim? İran halkı, bizim hükümetlerimizin destek verdiği ırkçı ve suçlu bir ülke tarafından potansiyel bir saldırıya maruz kalmayı hak etmiyor.” dedi. Batı’nın İran’da rejim değişikliği hedeflediğini belirten Feinstein, sözlerini şu şekilde tamamladı:
“Hukukun üstünlüğü ve demokrasiye dayalı dünya düzeni bu şekilde çalışmıyor. Liderlerimizin çok geç olmadan gerekli dersleri alması lazım çünkü İngiltere, bir kez İran’da demokratik yollarla seçilen bir hükümeti devirdi. Bugün Orta Doğu’daki siyasi istikrarsızlığın sebeplerinden biri de budur. Artık bizim için tarihten ders çıkarma zamanı. İran’a tarihte yaptıklarımızdan ders çıkaralım. Orta Doğu’da yalnızca silah şirketleri, siyasetçiler ve siyasi partilerin kar elde ettiği savaşları değil, barışı arayalım.”