CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İl Başkanlığı binası önünde 5. dalgaya ilişkin yaptığı basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:
Bugün yeniden bir sabah operasyonu ile güne merhaba dedik. İçlerinde eski bir milletvekilimiz, aktif durumda olan parti meclisi üyelerimiz, İstanbul’dan üç belediye başkanımız, Adana’dan iki belediye başkanımız ve büyükşehir belediyesi bürokratlarımızın bulunduğu 47 arkadaşımıza sabahın erken saatlerinde bir operasyon düzenlenerek gözaltına alındılar.
Avukatlarımız şu anda Vatan Caddesi’nde bulunuyor. İstanbul İl Başkanlığımızda genel başkan yardımcılarımız, milletvekillerimiz, parti meclisi üyelerimiz, ilçe başkanlarımız, belediye başkanlarımız ve diğer yöneticilerimizle bir araya geldik.
Genel başkanımızla toplamda dört telefon görüşmesi gerçekleştirdim. Genel başkanımız Sayın Özgür Özel, bugün saat 14.00’te Düzce’de Düzce halkı ile buluşacak. Yarın Antalya’da Antalya halkıyla bir araya gelecek ve hafta içinde İstanbul’da olacaktır. Bugün genel başkanımızla sürekli iletişimde olacağız.
Bu operasyonun, 213 gün önce Esenyurt’ta başlayan ve 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile devam eden süreçten bağımsız bir operasyon olmadığını vurgulamak isterim. 213 gündür Türkiye, sabah operasyonlarına alışmaya çalışılıyor, ancak bu süreç sonunda Türkiye’de yeni bir düzen kurulmaya çalışılıyor.
Kurulmaya çalışılan bu yeni düzenin adı “iftira at, kurtul düzeni”dir. Evrensel hukuk standartları ve Türk hukuk normları şunu belirtir: Bir suçla ilgili deliller önce toplanmalı, ardından soruşturma başlatılmalıdır. Fakat şimdi, herhangi bir delil ya da suç unsuru olmaksızın, 213 gündür İstanbul’da insanlar sabah operasyonlarıyla gözaltına alınıyor, tutuklanıyor ve cezaevine gönderiliyor. Ardından bu kişiler üzerinden delil üretme çabaları gözlemleniyor.
Bunun en büyük göstergesi, bugün savcılığın yaptığı basın açıklamasında bulunan ifadelerdir. Yani, bugünkü operasyonun daha öncekiler gibi suç üretmeye yönelik bir amaç güttüğü yapılan açıklamalarda belirgin bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
Bugün yapılan basın açıklaması metninden önce, 213 gündür yaşanan hukuk skandallarına değinmek istiyorum. Normal şartlar altında, kamu görevlilerine yönelik soruşturmaların İç İşleri Bakanlığı’nın iznine tabii olduğunu biliyoruz. Ancak, Türkiye’de masumiyet karinesi hiçe sayılarak, sabah vakti savcılıklarca yayımlanan basın bildirileriyle operasyonlar gerçekleştirilmektedir.
Bu durum, savcıların bakanlıklar üzerinde yetki kullandığının ve masumiyet karinesinin ihlal edilerek hukukun ayaklar altına alındığının bir kanıtıdır. Peki, neden 213 gündür “iftira at, kurtul düzeni” kuruluyor diyoruz?
Bugün savcılık yine bir basın metni yayımladı. Bu metinde dikkat çekici ifadeler mevcut. Örneğin, bir iş insanının etkin pişmanlıktan faydalandığı belirtiliyor. Altı aydır tutuklu olan bu kişi, 30.04.2025 tarihinde bir ifade vermiş, ancak bu ifade muhtemelen savcılık tarafından yeterli bulunmamış olacak ki 11.05.2025’te yeniden ifade vermiş. Bu kişi belirli ihalelerden bahsetmiş ve 2024 kampanyasına destek olma arzularından söz etmiştir.
