

5 Haziran 2000 tarihinde okul dönüşü İstanbul’un Şişli ilçesindeki Fulya semtinde, ağabeyinin odasında hayattan koparılan 15 yaşındaki lise öğrencisi Çağla Tuğaltay’ın ölümü hâlâ sırlarını koruyor.
Kız çocuğunun kim veya kimler tarafından öldürüldüğü ve cinayetinin gerekçesi 25 yıldır bilinmiyor.
‘Tanıdık Biri’ Şüphesi
O dönemdeki haberlere göre:
– “Levent Kız Meslek Lisesi öğrencisi Çağla Tuğaltay’ın ‘tanıdık birinin’ cinayete kurban gitmiş olabileceği belirtildi.
– Korkunç olay, Çağla’nın annesinin eve telefon etmesiyle gün yüzüne çıktı.
– Telefonun uzun süre açılmaması üzerine, evin anahtarını komşusuna veren Gülnur Hanım, gidip bakmasını istedi. Nilgün Çemberli adlı komşu kadın içeri girdiğinde korkunç bir manzarayla karşılaştı.
– Henüz 15 yaşındaki Çağla, boğazı kesilmiş halde bulunmuştu. Komşu kadın hemen polise haber verdi.
– Tecavüz bulgularına rastlanmazken, küçük kızın iç çamaşırının çıkarıldığı kayıtlara geçti.
– Giriş kapısında herhangi bir zorlama izi bulunmayan polis, katilin lavaboda ellerini temizlediğini tespit etti.”
Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında, bugüne kadar Çağla Tuğaltay’ın erkek arkadaşı ve ağabeyi İlker Tuğaltay dahil olmak üzere yaklaşık 65 kişinin ifadesi alındı.
Ağabey İlker Tuğaltay, cinayet günü üniversite eğitimi için gittiği Ordu’da bulunduğunu söyledi.
Tuğaltay, katıldığı televizyon programlarında, olayın başta kendisine bildirilmediğini, anneannesinin vefat ettiğini bildirmek için acilen İstanbul’a çağrıldığını ve kardeşinin ölümünü otobüsün radyosundan duyduğunu; bunun üzerine otobüste bir sinir krizi geçirdiğini iddia etti.
Zaman Aşımının Eşiğinden Dönüldü
Dosya 5 Haziran 2020’de zaman aşımına uğrayacakken son dakikada bir gelişme yaşandı.
Soruşturmayı yürüten faili meçhul suçlar bürosunun olay tarihindeki kapıcılardan birinin ifadesinin alındığı ve bu kişinin cinayet sonrası apartmandaki kan örneği ile Çağla’nın tırnağından alınan doku örneğinin karşılaştırılmasını istediği öğrenildi.
Ancak Aralık 2024’e kadar başka bir gelişme yaşanmadı.
Aile Üyelerinin Yazılı İfadesi Alınmamış
“Dosya kapandı, bu cinayet bir gizem olarak kaldı” görüşleri öne çıkarken, avukat Ümit Altay, faili meçhul suçlar bürosu savcılığına 14 maddelik bir dilekçe sundu.
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Çağla Tuğaltay’ın ağabeyi İlker Tuğaltay’ın ifadesini aldı.
Altay, şunları belirtti:
– “Ailenin 24 yıl boyunca katıldığı tüm programları metinleştirdik ve analiz ettik, sonra dilekçe haline getirdik. Bunu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na ilettik.
– Dosyada, aile üyelerinin hiçbir şekilde yazılı ifadesi alınmamış.”
Kolluk ve Savcılığın İhmali Var
– “Doğrudan şüpheli değil, tanık olarak da ifade alınmamış. Çok sayıda eksiklik var. Deliller gerektiği gibi toplanmamış. Bu noktada kolluk ve savcılığın ihmali olduğunu düşünüyoruz.”
– Dilekçemizin ardından 16 Ekim’de İlker Tuğaltay, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu Savcılığı’na ifadeye çağrıldı.
– 24 yıl sonra atıl olan faili meçhul bir dosyada yeniden harekete geçildi.”
Bu gelişmenin ardından birçok sosyal medya kullanıcısı, Çağla Tuğaltay cinayetinin aydınlatılması için özel bir ekip kurulmasını talep etti.
İlgili atılacak yeni adımlara dair gözler çevrildi.