

Türkiye’de, 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan siyasi gerilim, küresel ticaret savaşları ve ekonomik belirsizliklerle birleşince, yerli yatırımcılar döviz yatırımlarına yönelmeye başladı.
Dünya’dan Naki Bakır‘ın derlemesine göre, 14 Mart – 18 Nisan 2025 tarihleri arasında yerleşiklerin bankalardaki döviz mevduatları nominal olarak 195,6 milyar dolara ulaşarak 16 milyar 826,6 milyon dolarlık bir artış gösterdi. 2023 ve 2024 döneminde “dolarizasyon” düşerken, bu yükseliş yeni bir canlanmanın sinyallerini veriyor.
Gerçek ve Tüzel Kişilerin Döviz Tercihleri
Gerçek kişiler, 9,9 milyar dolarlık artışla toplam 119,8 milyar dolarlık döviz birikimi elde etti.
Tüzel kişiler (şirketler, bankalar, kurumlar) ise 6,9 milyar dolarlık artışla 75,7 milyar dolara ulaştı.
Parite etkisi göz önüne alındığında gerçek artış miktarı ise 8,79 milyar dolar olarak belirlenmiştir.
Verilere göre, dolar mevduatları 76 milyar dolar artış gösterirken, Euro mevduatlarındaki artış 60,3 milyar dolara yükselmiştir.
HAFTALIK HAREKETLER NEYİ GÖSTERİYOR
Döviz hesaplarında yaşanan en büyük haftalık artış, İBB operasyonunun başladığı ve siyasi gerginliğin arttığı 14-21 Mart haftasında görülmüştür:
Bu dönemde toplam 5,86 milyar dolar kadar bir artış yaşandı.
28 Mart – 4 Nisan haftasında ise ABD kaynaklı ticaret gerilimleri sebebiyle 3,3 milyar dolarlık bir yükseliş kaydedildi.
4-11 Nisan haftasında ise geçici bir çözüme ulaşıldı.
YABANCI YATIRIMCI ÇIKIŞ YAPTI
Aynı süreçte yabancı yatırımcılar Türkiye’den ciddi miktarda sermaye çıkışı gerçekleştirdi:
Yabancılar, toplamda 10,3 milyar dolarlık sıcak para çıkışı yaparken, borsa, devlet iç borçlanma senetleri ve özel sektör tahvillerindeki toplam azalma 18,9 milyar dolar olarak belirlendi.
DOLARİZASYON YENİDEN YÜKSELİYOR
BDDK ve Merkez Bankası verilerine göre:
14 Mart itibarıyla %40,3 seviyesine düşen dolarizasyon oranı, 18 Nisan’da %42,5’e yükseldi.
Türk Lirası mevduatının toplam içindeki payı %59,7’den %57,5’e gerilerken,
Yabancı para mevduatının payı ise %36,3’ten %39,2’ye çıktı.
Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesapları da hızla çözülmeye devam ediyor; bu hesapların büyüklüğü %11,5 azalışla 706,6 milyar TL’ye düşmüştür.
Tüm bu gelişmeler, ekonomi politikalarına duyulan güvenin azaldığını, yatırımcıların tekrar döviz yatırımları yapmaya yöneldiğini göstermektedir. Türk Lirası’na olan ilginin zayıflaması ve yabancı sermaye çıkışı, ekonomik yönetim için yeni riske neden olmaktadır.