

Turizm sektöründe görev alan çalışanlar, artık 7 günde bir yerine 11 günde bir kez haftalık izin kullanabilecek. Bu yeni düzenleme, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Çalışanlar ve muhalefet temsilcileri, bu uygulamaya karşı sert eleştirilerde bulunuyor. Ayrıca, '10 gün çalış, 1 gün tatil' uygulamasının başka sektörlere de yayılmasından endişe ediliyor.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, sosyal medya hesabından, Resmi Gazete'de yayınlanan ve turizm işçilerinin 6 gün yerine 10 gün çalışma şartıyla tatil izni alabileceklerini öngören düzenlemeye tepki gösterdi.
“İŞÇİLERE DİNLENME HAKKINI BİLE ÇOK GÖRÜYOR”
Özdağ, şu ifadeleri kullandı:
“Bugün Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeye göre, turizm işçisi 6 gün değil, 10 gün çalışmadan hafta tatili hakkı kullanamayacak. Üstelik o gün çalıştırılan işçiye fazla mesai ücreti de verilmeyecek. Turizm Bakanı’nın aynı zamanda turizm patronu olduğu bir ülkede işçinin kaderi kölelik olmuştur. Patron Bakan, işçiye dinlenme hakkını bile çok görmektedir.”
“DİĞER SEKTÖRLERE DE YAYILACAK”
– Bu düzenleme Anayasa’nın dinlenme ve eşitlik ilkelerine, İş Kanunu’na ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır. Bugün turizm işçisine dayatılan bu keyfilik, yarın diğer sektörlere de sıçrayacak.
– Amaç; denetimsiz, kuralsız ve ucuz iş gücü düzeni ile Türk işçisini modern köle haline getirmektir. Zafer Partisi olarak Türk milletinin emeğini ve onurunu bu köle düzenine teslim etmeye asla müsaade etmeyeceğiz!
“AKP'NİN EMEĞE BAKIŞININ ÖZETİ”
Öte yandan CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Taşcıer, TBMM'de kabul edilen yasayla turizm sektöründeki çalışanların haftalık tatil haklarının fiilen ortadan kaldırıldığına dikkat çekerek, “Bugün, işçinin 7. gün dinlenme hakkını hedef alan bu anlayış, aslında 22 yıllık AKP iktidarının emeğe bakışının bir özetidir. Sermaye gruplarının taleplerini hızla yasalaştıran ancak işçinin, emeklinin, memurun, esnafın ve gençlerin isteklerine karşı kör, sağır ve dilsiz kalan AKP’nin işçilere sunduğu tek şey: daha fazla sömürü, hak gaspı, yoksulluk ve örgütsüzlüktür.” şeklinde ifade etti.
Taşcıer, TBMM'de kabul edilen turizm sektörü düzenlemesine ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, “Hafta tatili hakkını hedef alan bu yasa, sadece turizm işçilerini değil, tüm emekçileri tehdit eden bir emsal niteliğindedir.” dedi.
“VERİMLİLİK BAHANESİ KABUL EDİLEMEZ”
CHP'li isim, şu görüşleri paylaştı:
– Anayasa’nın 50. maddesi açıkça ‘Dinlenmek, çalışanların hakkıdır’ demektedir. 4857 sayılı İş Kanunu da altı gün çalışan işçinin yedinci gün dinlenme hakkını tanımlamaktadır. Oysa AKP-MHP oylarıyla yasalaşan teklifle işçiler ancak on birinci gün dinlenme hakkı elde edebilecek. Bu da işçilerin on gün boyunca aralıksız çalıştırılması anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bu yeni düzenleme, mevcut anayasal ve yasal güvenceleri ihlal etmektedir.
– Düzenleme yalnızca turizm işçilerini değil, gelecekte diğer tüm sektörlerde çalışan milyonlarca işçiyi de tehdit etmektedir. Özellikle inşaat başta olmak üzere birçok sektör, bu düzenlemenin kendi alanlarında da uygulanması için şimdiden talepte bulunmaktadır.
– Sektörün temel sorunlarını çözmek yerine, tüm sezonun yükünü sırtlayan, ağır koşullarda, çoğu zaman düşük ücretle çalışan işçilerin dinlenme hakkının, 'verimlilik' bahanesiyle ellerinden alınması kabul edilemez. Bu düzenleme, işçileri yorgunluğa, iş kazalarına ve sömürüye açık hale getirir; fiziksel ve ruhsal sağlıklarını zedeler, sosyal ve aile yaşamlarını olumsuz etkiler.
Taşcıer, “Bugün işçinin 7. gün dinlenme hakkını hedef alan bu anlayış; aslında 22 yıllık AKP iktidarının emeğe bakışının özeti. Sermaye gruplarının taleplerini hızla yasalaştıran, ama işçinin, emeklinin, memurun, esnafın ve gençlerin taleplerine karşı kör, sağır ve dilsiz kalan AKP’nin işçilere sunduğu tek şey: daha fazla sömürü, hak gaspı, yoksulluk ve örgütsüzlüktür.” şeklinde belirtti.
Taşcıer, düzenlemenin yalnızca yerel mevzuata değil, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere de aykırı olduğunu vurgulayarak, “Haftalık dinlenme hakkı gibi evrensel bir hak, hem uluslararası ILO sözleşmelerine hem de Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir şekilde kaldırılmak isteniyor.” dedi.
Taşcıer, “CHP olarak bizler, emekçilerin dinlenme hakkını pazarlık konusu yapan bu anlayışa karşı duruyoruz. TBMM’de kabul edilen Kanun’a karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Unutulmamalıdır ki, işçiyi dinlenmeden, nefes almadan, sosyal yaşamdan kopararak on gün boyunca çalışmaya zorlamak ve bunu yasal bir düzenlemeye dönüştürmek; işçi düşmanlığıdır, insanlık suçudur. Hafta tatili bir lütuf değil, temel bir insan hakkıdır.” dedi.