

1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü İstanbul’da yoğun güvenlik önlemleri altında geçti. Kartal ve Kadıköy gibi bölgelerde çeşitli mitingler düzenlenirken, bazı sendika, siyasi parti ve öğrenci grupları Taksim’e katılım çağrısında bulundu.
2010, 2011 ve son olarak 2012 yıllarında Taksim’de 1 Mayıs etkinlikleri gerçekleştirilmişti. Ancak, iktidar, AYM kararına rağmen 2013 yılından bu yana Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlamalarını engellemeye devam ediyor. Yasak dolayısıyla metrobüs, metro, tramvay ve füniküler istasyonları ile Taksim’e çıkan cadde ve sokakların kapatıldığı bildirildi.
Mecidiyeköy başta olmak üzere Taksim’e ulaşmaya çalışan yüzlerce kişi gözaltına alındı.
1 Mayıs’ta Taksim’e çağrı yapan 1 Mayıs 2025 Taksim Tertip Komitesi, olumsuz gelişmelerin ardından yeni bir açıklama yaptı.
“Şimdi Gözaltına Alınan Arkadaşlarımıza Sahip Çıkma Zamanı”
Açıklamada, 400’den fazla kişinin gözaltına alındığı ifade edildi ve eyleme katılmayan vatandaşların bile hedef alındığına dikkat çekildi. Sokaklarda sloganları ve pankartlarıyla var oldukları vurgulandı: “Şimdi gözaltına alınan arkadaşlarımıza sahip çıkma zamanı. Herkes bilmeli: Eylem yapmak da suç değildir, haklar ve özgürlükler için mücadele etmek de. Taksim’e yürüdükleri için gözaltına alınan bütün yurttaşlar serbest bırakılmalıdır.”
“Taksim Emeğin Hakkıdır”
Açıklamanın tam metni ise şu şekilde:
“Halk yasağı tanımadı, binlerce emekçi Taksim’e yürüdü!
1 Mayıs Emek ve Dayanışma gününde Taksim’i yasaklayan AKP iktidarına karşı İstanbul sokaklarına çıkan binlerce emekçi, Şişli’nin her tarafını eylem alanına dönüştürdü. 1 Mayıs öncesi uygulanan baskılara ve tüm İstanbul’u kuşatmaya çalışan polis önlemlerine rağmen sokaklar direnişle doldu. Emeğe saldıran, halkı yoksullaştıran ve İstanbul’u talan edenlere karşı Taksim’e yüründü.
Halk “1 Mayıs alanı Taksim’dir” dedi. Bu iradeyi gösteren, anayasal haklarını kullanan ve emeğine sahip çıkan binlerce yurttaş polis şiddetine maruz kaldı, 400’den fazla insan gözaltına alındı. Polis güçleri, eyleme katılmayanları hedef almasına rağmen halkı ve gençleri sindiremedi. Sloganlarımız ve pankartlarımız her sokakta yer aldı.
Artık gözaltına alınan arkadaşlarımıza sahip çıkma zamanı. Herkes bilmeli: Eylem yapmak da suç değildir, haklar ve özgürlükler için mücadele etmek de suç değildir. Taksim’e yürüdükleri için gözaltına alınan tüm yurttaşlar serbest bırakılmalıdır.
Tekrar altını çiziyoruz: Haklı olan halktır, doğru olan haklarımız ve özgürlüklerimiz için Taksim’e yürümektir; azınlık olan bizlere engel olanlardır. “Taksim hakkımızdır” demiştik, haklar sadece mücadele ederek kazanılır. Özgürlük, eşitlik ve insanca bir yaşam için gelecek yıl daha güçlü ve kalabalık olacağız; yasaklanan meydanımızı halka açacağız.
Taksim emeğin hakkıdır, hakkımızı alacağız!”